BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Tuğçe TOKER UĞURLU
ALKOL VE MADDE KULLANIM BOZUKLUĞU TANILI BİREYLERİN EVLİLİKTE KADINA YÖNELİK ŞİDDETE İLİŞKİN TUTUMLARI
 
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre şiddet; “sahip olunan fiziksel güç ya da kudretin, tehdit yoluyla ya da doğrudan kendine, bir başka insana, bir gruba ya da topluma karşı yaralanma, fizyolojik hasar, gelişme bozukluğu ya da gerilikle sonuçlanacak ya da sonuçlanma olasılığı yüksek bir biçimde uygulanması” olarak tanımlamaktadır. Kadına yönelik aile içi şiddet kadınların yaşadığı ortak ve evrensel bir sorun olup şiddetin en yaygın ancak en gizli kalan türüdür. Dünya üzerinde her üç kadından biri yaşamının herhangi bir döneminde yakın partneri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmaktadır. Şiddet davranışının pek çok nedeni olmakla birlikte alkol ve madde kullanımı bu nedenlerin başında gelmektedir. Bu çalışmada bir AMATEM kliniğinde ayaktan tedavi gören alkol ve madde kullanım bozukluğu tanılı hastaların evlilikte kadına yönelik şiddete ilişkin tutumları ve ilişkili faktörlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya 18 yaş ve üzeri toplam 130 hasta dahil edilmiştir. Hastaların %90’ı erkek (n=117), %10’u (n=13) kadındı. Yaş ortalaması 26,9±7,2 (18-55) olarak bulundu. Hastaların %13,1’i (n=17) alkol kullanım bozukluğu, %86,9’u (n=113) madde kullanım bozukluğu tanılıydı. En çok kullanılan madde %82,2 oranında (n=74) eroin olarak saptandı. Hayatının bir bölümünde şiddete maruz kalanların oranı %33,8’iken (n=44) en çok maruz kalınan şiddet türü %31,8 (n=14) fiziksel şiddetti. Sözel şiddete tolerans, ayrılmaya ilişkin tutumlar ve fiziksel şiddete ilişkin tutumlar alt ölçekleri ortalama puanları alkol-madde kullanımı, cinsiyet ve şiddete maruz kalmaya göre istatistiksel olarak benzer bulundu. Şiddete ilişkin tutumların tanı, cinsiyet ve şiddete maruz kalma açısından benzer olması şiddet davranışının kabul edilebilirliğine ve pek çok risk faktörüne rağmen bu durumun değişmediğine işaret ediyor olarak yorumlanabilir.

Anahtar Kelimeler: Alkol, Kadın, Madde, Şiddet



 


Keywords: